Diyarbakır escort bayan ilan sayfamızda en görkemli sahnelerimiz de sizleri de görmek mutluluk vericidir.
Diyarbakır escort bayan ilan sayfamızda en görkemli sahnelerimiz de sizleri de görmek mutluluk vericidir. Diyarbakır bayan
escort diyarbakır bulma sayfamızda Diyarbakır escort ilanlarına yer verilmiştir bu sayede hızlıca Diyarbakır
escort diyarbakır bayanlarına ulaşabilirsiniz. Şimdi sizlere kendimden bahsetmek istiyorum Selamlar ben Melis, 21 yaşında sarışın bir öğrenciyim. 167 boyundayım ve 54 kiloyum. İstanbul’da üniversite okuyorum. Sımsıkı bir vücudum, pembe bir amcığım ve piercingli memelerim var. Sekse olan düşkünlüğümü üniversitede katıldığım partilerde ve gittiğim barlarda yaşadığım ilişkilerden sonra fark ettim. Partilerde kalabalığın arasında yaptığım sevişmelerin veya bar tuvaletlerinde sarhoşken yaladığım yarrakların sayısını bilmiyorum. Tek bildiğim şey birisinin beni sikerken bana zarar vermesinden hoşlandığımdı. Beni domaltıp sikerken hiç düşünmeden morartana kadar götümün şaplaklanması ya da o daracık bar tuvaletlerinde boğarcasına boynumdan tutup pembe amcığımın sikilmesi kadar başka bir şeyden zevk alamam diyordum ama daha sonra bir arkadaşımın tavsiyesiyle Diyarbakır escort işine başladım ve ne kadar yanıldığımı fark ettim. Şimdiye kadar yaptıklarıma seks demek gerçekten saçmalıkmış. Bu iş bütün bu isteklerimi karşılamakla birlikte benim farklı tatlar tatmama da yardımcı oldu. Acısından götümün üstüne oturamaz olduğum bir gün daha yavaş ve daha tutkulu bir ilişki yaşamaya karar verdim ve şimdiye kadar yaptığım en zevkli, en azdırıcı seksti. Kaç kere boşaldığımı sayamadım bile. Bu iş benim sekse bakış açımı değiştirdi ve tatmadığım tatlar tattırdı.
"1962 Tokat doğumlu olduğunu, 1983 yılı Mart ayında Abdullah Çatlı ile Almanya’da tanıştığını, kendisinin paralı asker (lejyoner) olduğunu, Nijerya, Fas, Etiyopya, Çat gibi ülkelerde paralı askerlik yaptığını, Fransız ordusu emrinde de çalıştığını ve oraya kendisini Abdullah Çatlı’nın gönderdiğini, Çatlı ile tanışmasının tesadüf olduğunu, Çatlı’nın çevresindekilerin Çatlı’ya reis diye hitap ettiklerini, Almanyada Düseldorf, Köln, Özerlon şehirlerinde bazı kahvehaneler olduğunu ve buralara kurye olarak evrak götürüp-getirdiğini ve Çatlı’nın bu suretle güvenini kazandığını, Abdullah Çatlı’yı enson 1991 yılında Ankara’da Mülkiyeliler Birliğinin arkasında bulunan Karadeniz Kahvesinde gördüğünü, 1991 den 1993 yılına kadar Güneydoğu Anadoluda çalıştığını, Cem Ersever’in komutasındaki birliklere destek sağlamakla görevli olduklarını ve 15’er kişilik gruplar halinde görev yaptıklarını, dağdaki görevlerinin istihbarat çalışması yapmak olduğunu, doğrudan JİTEM ile bağlarının olmadığını kendilerine yöredeki köy halkından bilgi toplamak bilgi toplamak görevinin verildiğini, Ahmet Cem Ersever’i bir kez gördüğünü, Güneydoğudaki bu göreve kendisini Çatlı’nın, gönderdiğini, 1992 yılının Mayıs ayında Azerbaycan’a gittiğini ve Gence’deki kampta kaldığını C-4 plastik patlayıcı konusunda eğitildiklerini ve C-4’ün kendisinin uzmanlık alanı olduğunu, Azerbaycan’daki eğitimleri sırasında C4 plastik patlayıcıların Hors Greenmayer adlı şahıstan temin edildiğini, bu şahsın Azerbaycan da etkisinin çok olduğunu, Uğur Mumcu suikastını gerçekleştirenlerinde Azerbaycan’daki kampta eğitildiklerini, ancak bu şahısları ismen tanıyamıyacağını, bunlardan birisinin Cefi Kamhi’ye suikast düzenleyenlerden birisi olduğunu ve bu kişiyi teşhis edebildiğini, Bunun 1,78 boyunda, esmer, dalgalı saçlı, sakallı bir insan olduğunu, ancak ismini bilemiyeceğini, Azerbaycandaki kampa eğitim amacıyla gelenlerin isim vermediklerini,
Ergenekon silahlı terör örgütü nün bu amaçla Cumhuriyet Gazetesinin ve Doğu PERİNÇEK'e ait Ulusal Kanal'in kullanılması konusunda görüşmeler yaptığı, Veli KÜÇÜK, USİAD eski başkanı Kemal ÖZDEN, Gürbüz ÇAPAN, Ferit İLSEVER ile birlikte toplantı yaptıklarının tespit edildiği, ayrıca örgüt üyelerinin yaptığı telefon görüşmeleri ve ifadelerden, örgütün ART (Avrasya TV) ve Tuncay ÖZKAN yönetimindeki Kanal Türk gibi kanalları da kendi amaçları doğrultusunda kullanarak yayın yaptırdığının anlaşıldığı, daha sonraki dönemde, Ahmet Tuncay ÖZKAN'ın Kanal Türk'ü satarak bu amaçla Biz TV'yi kurduğunun değerlendirildiği, konuyla ilgili Ergenekon silahlı terör örgütü şüphesi ile gözaltına alman, İlhan SELÇUK İbrahim Y.'ile yaptığı telefon görüşmesinde (Tape No: 1832 de kayıtlı); İlhan SELÇUK'un Kemal ALEMDAROGLU nun çok ısrar ettiğini söyleyerek, "Bizi işte bi şeyin başına geçirmek istiyorlar ... senin anlayacağın siyaset miyaset falan şey olduk, Biz işte orda duman olduk yok medyadır yok bilmem nedir.... şeyi birleştirelim üzerine ... 4 tane televizyon var bu hikayenin içinde. ... biri o Ankara daki Türk metalin TV si var... Avrasya" "B Kanal var. Burda da Doğu Perinçek Kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir. " "Yani ortak bildiriler yaymak, bir bütün bu kanal sahipleri arasında bir, efendim birisi Metal in başında, For those who have almost any inquiries with regards to where in addition to how you can utilize
Escort DiyarbakıR, you possibly can e mail us in our own site. birisi işte İŞÇİ partisinin başında, Tuncay Özkan işte HALK partisine girdi girecek bir hareketin başında. E öbürü de Rektör Ankarada." dediği ve bahsedilen Televizyon kanallarının ortak hareket etmesi için yapılan çalışmadan bahsettiklerinin görüldüğü, bu konudan kendisinin bilgisinin olup olmadığı, bahsi geçen televizyon kanallarında program yapıp yapmadığı sorulduğunda; Cumhuriyet Gazetesi ve Ulusal TV ile ilgili görüşmelerden hiçbir haberinin olmadığını, bunlara kimin katıldığını bilmediğini, İlhan SELÇUK'un yapmış olduğu görüşmeden ve bahsettiği olaydan haberinin olmadığını, İlhan SELÇUK ile 20 yıldır yüz yüze gelmediğini ve telefon ile konuşmadığım, Veli KÜÇÜK'ü hiç görmediğini ve tanımadığını, Doğu PERİNÇEK'i son 8-9 yıldır Hasan YALÇIN'In cenazesi haricinde hiç görmediğim, USİAD eski başkanı Kemal ÖZDEN'i tanımadığını, Gürbüz ÇAPAN'ı ise uzun zamandır tanıdığını ancak sıkı bir arkadaşlıklarının olmadığını, 2007 yılında görüştüklerini, ancak böyle bir konunun geçmediğini, ART, Kanal Biz, Ulusal Kanal ve Kanal Türk'ten kendisini çağırdıklarını, kendisinin de gidip programlarına katıldığını, bu programların süreklilik arz etmediğini, SKY televizyonunda süreli bir programının olmadığını, Kanal Biz'den ise talep olduğunu ancak henüz olmadığını, Kanal Türk'te ise bir kez programa katıldığını, dolayısıyla İlhan SELÇUK'un bahsettiği aktivite olarak kendisinin bu programın dışında olduğunu,