Ofise Gelen Suriyeli Gaziantep Escort

Comments · 23 Views

Selam ben Hatice, 24 yaşındayım. Köyde büyüdüm ama köy şartlarına göre gayet bakımlı ve güzel bir kızım.

Selam ben Hatice, 24 yaşındayım. Köyde büyüdüm ama köy şartlarına göre gayet bakımlı ve güzel bir kızım. Ortalamanın üstünde bir güzelliğiniz olunca doğal olarak göze çarpıyorsunuz. Bana da bu oldu. Köydeki erkeklerden hep yoğun ilgi gördüm ve içten içe benimle sikişmek istediklerini biliyordum. Gördüğüm bu ilgi beni de onlara itti ve sonunda benden istediklerini aldılar. Ben de onlara istediklerini vermekten büyük zevk aldım. Yaklaşık 3 yıl boyunca ev, ahır, dağ, tarla, bahçe, samanlık demeden her yerde sikiştim. En sonunda bu ailemin kulağına gitti ve beni evden yolladılar. Ben de bunu fırsat bilerek hep kurduğum hayalleri yaşamak için şehre kaçtım. Başlarda köyde gördüğüm ilgiyi şehirde de göreceğimi düşündüm ama manken gibi kızların arasında bu sefer göze çarpmıyordum. Bir şekilde tekrar ilgiyi üzerime toplamak için Diyarbakır escort işine başladım ve sonunda aradığımı buldum. Artık dağlarda sikişmiyordum ama öyle insanlarla sikiştim ki beni zevkten tekrar o dağların tepesine çıkardılar. Onlar benim köylü amcığımı siktikçe ben onlara daha fazlasını yapmaları için yalvardım. Boğazımın dibine kadar soktukları yarrakları nefessiz kalana kadar ağzımın içinde, en dipte tuttum. Memelerimi koparırmışçasına sıkan erkekler amımın sırılsıklam olduğunu fark etti ve buna devam etti. Diyarbakır escort bayan sayesinde yatakta ne kadar sert olabileceğimi, ne kadar zevk alabileceğimi öğrendim. Tekrar ilgi görmek için yaptığım her şey en sonunda işe yaradı.

28.12.2004 günü saat 18.00 sıralarında sahipliğini şüpheli Vedat YENERER’ in yapmış olduğu internetajans.com organizasyonunda Eminönü İlçesi Sirkeci Tren Garı Salonunda "YILIN KUVVACISI" ödül töreninin 60-70 kişinin katılımıyla yapıldığı, bu toplantıya şüpheli Emin GÜRSES, şüpheli Kemal ALEMDAROĞLU ve şüpheli Sevgi ERENEROL’ un katıldığı, şüpheli Em. General Tuncer KILIÇ, gazeteci yazar Altemur KILIÇ, Saygı ÖZTÜRK, Hulki CEVİZOĞLU, şüpheli İlhan SELÇUK ve kendisinin ödüle layık görülmesine rağmen toplantıya katılamadığı, töreni düzenleyen ve ödüle layık görülen şahıslar ile olan ilişkileri sorulduğunda, şüphelilerden Emin GÜRSES ve İlhan SELÇUK ile bağlantısını yukarıda anlattığını, Kemal ALEMDAROĞLU’ nu kamuoyundan tanıdığını, şüpheli İlhan SELÇUK’ a giderek ART ve Kanal B televizyonlarının bazı durumlarda ortak hareket etmesi gerektiğinden bu konuda kendisinin yardımcı olmasını istediğinden bahsetmiş olduğunu, şüpheli İlhan SELÇUK’ un da bu konuyu kendisine iletip yardımcı olmasını söylediğini, ART televizyonu sahibi şüpheli Mustafa ÖZBEK ile tanıştığını, üç kişi birlikte bir yemekte bu konuyu konuştuklarını, şüpheli Mustafa ÖZBEK’ in sıcak bakmadığını, kendisinin de üstelemediğini, Kanal B televizyonu sahibi Mehmet HABERAL ile bir samimiyetinin olmadığı için onunla buluşmadığını, Kemal ALEMDAROĞLU ile olan görüşmesine yalnız olarak gittiğini, Hulki CEVİZOĞLU’ nun meslektaşı olduğunu o şekilde tanıdığını, yukarıda bahsettiği PATALYA otelindeki toplantıda da olduğunu, hatta Hulki CEVİZOĞLU söz aldığında bu toplantının Mehmet HABERAL başkanlığında bir parti havası koktuğu içeriğinde eleştirel bir konuşma yaptığını, Sevgi ERENEROL’ u hiçbir şekilde tanımadığını, diğer şüphelileri de kamuoyunun tanıdığı kadar tanıdığını beyan etmiştir.

Ömer Lütfi Topal cinayetinin işlenmesini takiben olayı çözmek üzere çalışmalara başladıklarını, bu cinayet konusunda Asayiş Şubesinin ihbar aldığını bu ihbarda üç özel harekat mensubu ile iki sivil şahsın bu eylemi yaptıklarının belirtildiğini, bunların hepsi aynı gün Emniyet Müdürlüğüne alındığını, yapılan incelemede ve olay yerinde kalan silah üzerindeki şarjörde bulunan band üzerinde kalan parmak izi ile bu şahısların parmak izinin karşılaştırıldığını, ve herhangi bir bulguya rastlanmadığını, bu konuda yardımcısı Bilgi Ünal’ın olayı takip ettiğini, ertesi gün Sedat Bucak’ın kendisini aradığını, özel harekatçıların neden alındığını sorduğunu, o anda konuyu kendisi de bilmediğinden inceleyeceğini söylediği, ikinci kez aradığında da tahkikatla ilgili alındıklarını söylediğini, daha sonra da birkaç kez aranmış olduğunu ancak bir daha görüşme fırsatı bulamadığını, daha ertesi gün Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ’un kendisine geldiğini, Bakan tarafından gönderildiğini, alınan şahısların neden ve niçin alındığını sorduğunu, kendisinin de alınan bir ihbarın değerlendirilmesi sonunda alındıklarını, ancak bir bulguya rastlanmadığını, öğleden sonra Bakanın İstanbul’a geldiğini ve Vali ile birlikte onu karşıladıklarını, Vali ayrıldıktan sonra Bakanın kendisinden olayı sorduğunu, ona da olayı anlatarak herhangi bir bulguya rastlamadıklarını ilettiklerini, onun da peki o zaman Emniyet Genel Müdürlüğü de bir incelesin, bir mahzur var mı? diye sorduğunu, kendisinin de bir mahzur bulunmadığını zira suç teşkil edecek herhangi bir bulguya rastlanmadığını belirttiğini, Bakanın da gönderin o zaman dediğini kendisinin de talimat verilmesini istediğini, Bakanın peki ben hallederim seni ararlar dediğini bunun üzerine Yardımcısının talimat verdiğini ve Bakan talimatı bunları Genel Müdürlükten gelip alacaklar dediğini, akşam saatlerinde İbrahim Şahin’in kendisini arayarak konuştuklarını, ona Bilgi ile irtibat kurarsa onları alabileceğini söylediğini, Basının yanlış değerlendirmeler yapması nedeniyle, görmemeleri için bunları turnikelerde teslim alıp götürdüklerini öğrendiğini, bilahare Susurluk Olayının patlak verdiğini, ondan sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanla görüşmeleri olduğunu, onlara, bu şahıslar hakkındaki düşünce ve karinelerinin tam alındığını, biraz süre verilmesi halinde bu şahısların suçlarını inkar edemeyecek hale geleceklerini, hatta yan delillerin tespitiyle birlikte itiraf bile edebileceklerini belirttiğini, Cumhurbaşkanının kendisine kaset, belge, video bandı olup olmadığını sorduğunu, kesinlikle böyle bir şeyin olmadığını belirttiğini,
Comments